- Charles Robert Darwin, çocukluğunda beri tabiata karşı büyük bir ilgisi vardı ve kimya ile uğraşmak hoşuna gidiyordu.
- Babası onun din adamı olmasını istiyordu Ama Darwin (daha önceleri kabul ettiyse de) buna razı gelmedi.
- Kardeşiyle birlikte Edinburg’a tıp tahsil etmeye gitti. Ama Darwin, maymunlara olan ilgisi ve hayranlığıyla okuyamadı. Saatlerce onlarla vakit geçiriyor ve yanlarından ayrılamıyordu.
- Darwin’in dersleri kötüydü. Hatta bazı hocaları ona aptal gözüyle bakıyordu. 30 yaşına kadar vaktini toplantılar, geziler, yemekler ve kumar ile geçiriyordu.
- 1938’de Thomas Malthus’a ait “Nüfus Üzerine Bir Deneme” makalesini okuduğunda kafasında şimşekler çaktı. Yazıda, dünyada yiyecek miktarı artışından daha fazla bir yaşama kavgası olacağından bahsetmekteydi. Darwin bu fikri teorisinin temeli olarak kabul etti ve 20 sene teorisine delil aramakla geçirdi.
- 20 yıl sonunda, kitabını çıkarmadan önce dahi tatmin edici bir delili olmadığını arkadaşı Lyell’e şöyle yazıyordu:”...Sık sık vücudumu terler basar ve kendi kendime hayatımı bir fantezi uğruna mı sarf ettim diye sorarım.” İki gün sonra ise Huxley’e: “Dehşetli bir şüphe içindeyim, belki de birçokları gibi ben de kendimi kandırmaya çalışıyorum. Bunlar gibi daha çok itirafları vardır.
Charles Darwin ile ilgili bana en ilginç gelen bir bilgiyle bu yazımı sonlandıracağım. Charles Darwin çocukken arkadaşları ona “Maymun Charles” diye çağırıyorlarmış. Oğlunun hatıralarında “Bu çocukluk hatırası ,babamın şuuraltında derin izler bırakmış olmalı” diyor. İlginç değil mi?
0 yorum :
Yorum Gönder